Babil Kuleleri ve Ressamlara İlham Olan Resimleri
Dünyanın yedi harikasından biri sayılan ve Babil’in Asma Bahçeleri içinde bulunan Babil Kulesi, Tanrı Marduk adına yapılmıştır. Sümerliler, yükseklere taparlar ve yer ile göğü bağlayan kutsal bir ağacın varlığına da inanırlardı. Sümerliler yeri göğe bağlayan bu ağacı temsil eden ve Tanrıdağı dedikleri kuleyi zamanımızdan 5.000 yıl kadar önce yapmışlardır.
Kule temelde 90 metre genişlikte ve 90 metre yüksekliğe sahip 7 katlı bir bina idi. Kulenin çevresinde rahip sarayları, ambarlar, konuk odaları, Tanrı Marduk adına yapılmış bir diğer tapınak olan Esagila’ya giden aslanlı geçit ve dini tören yolu vardı.
Babil’i işgal eden Tikulti-Ninurta, Sargon, Sanherip ve Asurbanipal kuleyi yıkmışlardı. Babil Kralları Nabopollasor ve Nabukadnasor ise yeniden yaptılar. Ancak M.Ö. 479’da Babil’i işgal Pers kralı Xerkes kuleyi yıktıktan sonra tekrar onaran olmadı. Yalnız, Büyük İskender Babil’e geldiğinde harap haldeki kuleye hayran kalmış ve onu eski haline getirmeye karar vermişti. Bu sebeple 10.000 kişiyi iki ay boyunca çalıştırarak molozları temizletti. Fakat İskender ölünce kulenin onarımından vazgeçildi.
Babil Kulesi, yüzyıllar boyunca aşağıda örneklerini göreceğiniz üzere birçok ressama da ilham verdi:
Pieter Bruegel (Yaşlı) (1526/1530 –1569), 1563
Pieter Brueghel the Elder (1526/1530–1569)
Joos de Momper (II) (1564–1635)
Pieter Brueghel the Younger (1564-1638), Babil Kulesi, 1595
Lucas van Valckenborch (1535 – 1597), 1568
Lucas van Valckenborch (1535 – 1597), The tower of Babel, 1594
Lucas van Valckenborch (1535 – 1597), The tower of Babel, 1595
Marten van Valckenborch (1535 – 1597)
Kaynak: But does it float