Gılgamış Destanı Nedir? Nerede Geçer? Ne Anlatır?
Gılgamış Destanı Ne Anlatır? Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?
Gılgamış destanı tarihte ortaya çıkmış ilk yazılı destandır. Ortaya çıktığı yer ise Mezopotamya olarak bilinen bugünün Irak, Suriye ve Türkiye sınırları içinde yer alır. Tarihçilerin çoğu Sümerliler’i tarihin başlangıcı olarak ele alır. Bunun sebebi ise çivi yazısı ile kalıcı eserler bırakabilmiş olmalarıdır.
Milattan önce 3000’li yıllarda Ur, Uruk, Kiş, Eridu, Lagaş, Nippu gibi önemli kentleri kuran Sümerliler o dönemden kalma pek çok eseri günümüze bırakmıştır. Bu eserlerin içinde en önemli görülen ise Gılgamış Destanı‘dır.
Gılgamış Destanı, Ölümsüzlük Destanı olarak da bilinir. Sebebi ise konusunda ölümsüzlük kavramını ele almasıdır.
Gılgamış Destanı Özet
Uzun uzun anlatıp sizi sıkmak istemem bu sebeple az ama öz bir anlatımla bu destanı ele alalım. Destanın yazılış tarihi Milattan önce 2500-3000 yılları arası olarak bilinmekte. 12 tane kil tablet üzerine sümer dilinde yazılmıştır. Toplamda 3000 kadar satır olduğu ve şiir biçiminde yazıldığı bilinmektedir.
Gılgamış Destanı’nın en kötü yanı ise bazı tabletlerin kayıp olması ve bulunanların bir kısmının hasarlı olması sebebiyle tam okunamamasıdır. Bu sebeple destanın %60 kadarı bilinmekte ve gerisi tahmin edilmektedir.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Gılgamış Destanı Hikayesi
Destanın kahramanı Uruk kralı Gılgamış’tır. 4’te 3’ü tandır ve 4’te 1’i insan olduğuna inanılır (bazı kaynaklara göre 3’te 2’si Tanrı ve 3’te 1’i insandır). Halk tarafından sevilen kral aynı zamanda güçlü, sert bir yapıdadır. Destan Gılgamış’ın özelliklerini överek başlar, Gılgamış denizde ve karada her şeyi bilen güçlü bir savaşçıdır.
Halk tarafından sevilse de kralın öfkeli olması halkı kızdırmıştır ve kralı biraz dizginlemek için Tanrılardan yardım isterler. Bunun üzerine Tanrıça Aruru, vahşi bir yaratık olan Enkidu’yu yeryüzüne gönderir. Enkidu zamanla halka zarar vermeye başlayınca halk pişman olur ve bunun üzerine Gılgamış, Enkidu’ya güzel bir fahişe olan Şahmat’ı yollar. Böylece Enkidu ehlileştirilir ve Gılgamış’la dost olur.
Dost olduktan sonra beraber yola çıkarlar ve korkutucu bir dev olan, sedir ormanının korucusu Huvava’ya karşı gelirler. Enkidu bu dev karşısında dona kalır ama Gılgamış oralı olmaz ve devi öldürür.
Bunu gören Tanrıça İştar, Gılgamış’a aşık olur. Bunun üzerine Gılgamış’a yaklaşmaya çalışan İştar, Gılgamış tarafından reddedilir. Sebebi ise bu Tanrıçanın herkesle hatta hayvanlarla bile birlikte olmasıdır. İncinen ve kızgın olan İştar, Gılgamış’ın yaşadığı köye saldırsa da Gılgamış ve Enkidu bu saldırıları geri püskürtür.
Nuh Tufanı
Günün birinde Enkidu ölüme yenik düşer ve Gılgamış yalnız kalır. Bu duruma çok üzülen ve bir gün kendisinin de öleceği aklına gelen Gılgamış daha önce Tufan’ı yaşamış olan ve ölümsüz olan Utnapiştim’i görmeye gider. Amacı ölümsüzlüğün sırrını öğrenmektir.
Utnapiştim bin bir zorlukla kendisini görmeye gelen Gılgamış’ı geri çevirmez ve ona Tufan’ı anlatır. Anlattığına göre Tanrılar bir Tufan yaratarak insanları yok etmeye karar verirler ancak Utnapiştim, Tanrı Ea’nın uyarısı üzerine ailesini ve çeşitli zanaat erbabını, hayvanları ve bitkileri için alabilecek, 7 bölümden oluşan bir gemi inşa eder. 7 gün 7 gece süren Tufan sona erdiğinde Utnapiştim’in gemisi Nisir Dağında karaya oturur.
Nisir Dağı’nın bugün Cudi dağı olarak bilinen yer olduğu tahmin edilmektedir.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Utnapiştim genç kalmanın veya ölümsüz olmanın sırrını Gılgamış’tan gizlemez ve denizin altında yetişen bir bitki olduğunu saklamaz. Gılgamış, bunun üzerine denize dalar ve otu bulur. Denizden çıktıktan sonra yorulan ve uykuya dalan Gılgamış’ın aldığı otu bir yılan yutar. Destan yılanların her baharda deri değiştirip yenilenmesini buna bağlamıştır.
Gılgamış çaresiz kalarak Uruk’a geri döner ve bilgekiğin dünyanın nimetlerinden faydalanmak olduğuna karar verdikten sonra destan sona erer.
3 Semavi dinde de geçen Nuh Tufanından bahseden Gılgamış Destanı oldukça önemlidir. Utnapiştim olarak anılan ve ölümsüzlüğü yakalamış olan kişinin ise Hz.Nuh olduğu tahmin edilmektedir.
Gılgamış – Karkamış
Sümer diliyle “Sha Nagba İmuru” yani “Her şeyi görmüş olan” Gılgamış, bugün Gaziantep’in Suriye’ye sınır ilçesi Karkamış’ın o dönemki adıyla, Uruk kentinin kralıdır. Karkamış ismi ile Gılgamış ismi arasındaki benzerlikte dikkat çekmektedir.
Daha detaylı bilgi için: http://www.karkamis.gov.tr/tarihi