Lozan Gerçekleri
Lozan Antlaşması (veya yapıldığı dönem Türkçesi ile Lozan Sulh Muahedenamesi), 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri tarafından, Leman gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace’ta imzalanmış barış antlaşmasıdır.
Lozan antlaşmasının önemini gösteren kısa bilgiler
- Lozan
antlaşması ile sadece Musul sorunu bir çözüme kavuşturulamamıştır. Bu
nedenle Irak ile olan sınır tam bir netlik kazanamamıştır - Lozan antlaşmasının önemi Yunanistan savaş sonrası suçlu ülke konumuna düşmüştür
- TBMM boğazlar konusu ile ilgili hiçbir taviz vermemiştir
- Lozan antlaşmasının önemine bağlı olarak antlaşma 2.TBMM döneminde onaylanmıştır
- Ege denizindeki on iki ada bir daha geri alınmamıştır
- Askeri alanda kazanılan zaferler siyasi alanda da tescillenmiştir
- Lozan antlaşmasının önemi gösteren bir sonuç ortaya çıkmış ve Türkiye için 1. Dünya savaşı sona ermiştir
- Lozan antlaşmasının önemi artık hiç bir dış devletin Türkiye’nin içişlerine karışamaması olmuştur
Gelelim bazı soru ve cavaplara
“Musul
petrolleri konusunda Türk delegasyonun zaten başka bir şey yapamazdı,
zira Ortadoğu’nun petrol alanlarına hakim olma arzusu dünya savaşının
başta gelen sebeplerindendi ve Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkan da
Batı’nın bu hırsı idi. “
Bardakçı;
“Amerika’nın Lozan Antlaşması’nı onaylaması ise söz konusu edilemezdi, zira Amerika anlaşmanın taraflarından değildi!”
EGE ADALARI’NI LOZAN ANTLAŞMASI’NDA MI KAYBETTİK?
“Lozan’a
hezimet diyenlerden ideologlardan Lozan zabıtlarını okumuş birine
rastlamadım. Lozan’da nasıl çetin mücadele verildiğini bilmezler. Hatta
çok kimse Ege adalarının Lozan’da Yunanistan’a geçtiğini zanneder.
Murat Bardakçı:
Hiç uzatmadan söyleyeyim:
Lozan’da
mümkün olan herşey yapılmıştı, savaştan galip ama son derece yorgun
çıkmış olan Türkiye, alabileceği herşeyi almıştı! Anlaşmanın gizli
maddeleri yoktu…
Musul petrolleri konusunda Türk delegasyonun
zaten başka birşey yapamazdı, zira Ortadoğu’nun petrol alanlarına hâkim
olma arzusu dünya savaşının başta gelen sebeplerindendi ve Osmanlı
İmparatorluğu’nu yıkan da Batı’nın bu hırsı idi. Amerika’nın Lozan
Anlaşması’nı onaylaması ise sözkonusu edilemezdi, zira Amerika
anlaşmanın taraflarından değildi!
Bu memleketin tarihine,
kültürüne ve varoluşuna muhalefet eden bazı sağcılarımız ile Lozan’ı
ideolojik metâ haline getirmeye çalışan sâbık solcularımız oturup biraz
okusalar ve birşeyler öğrenseler, eminim herşey çok daha başka olur!